Ankara’da gezilecek hiçbir yer yok diye hayıflanıyor, hafta sonu şehirden fazla uzaklaşmadan kafanızı dağıtacağınız bir yer arıyor, aynı zamanda da yöresel ürünlerin olduğu bir alış veriş yapmayı arzuluyorsanız tam size göre bir ilçe Beypazarı. Ankara merkezden günü birlik gelip gezilebilecek kıvamda olması ise en keyifli yönü şüphesiz. Bu yazıda sizlere Beypazarı’nda gezilecek yerler listesi hazırladım. Sizlerden gelen yoğun talep doğrultusunda Beypazarı’nda gezilecek yerler listesini biraz Beypazarı’nda ne yenilir ne içilir, Beypazarı’nda alış veriş bölümüyle taçlandırmış olabilirim. En sona da meraklıları için Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden Beypazarı bölümünü ekledim. Keyifli okumalar.
Ankara merkeze 98 km uzaklıkta bulunan Beypazarı denildiğinde hepimizin aklına ilk olarak maden suyu gelse de Beypazarı başta tarihi evleri, baklavası, sarması, kapaması ve gümüşleriyle nam salmış, buram buram Anadolu kokan Ankara’nın nadide bir ilçesi.
Beypazarı’nın Tarihçesi
Beypazarı, tarihi olarak sırasıyla Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı yönetiminde bulunmuştur. Bağdat yolu üzerindeki konumu itibarıyla ticaret kervanlarının uğrak noktası haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Türkmen boylarından Kayı Boyu’nun Anadolu’daki yerleşim yerlerindendir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi’nin dedesi Gündüzalp’in mezarı da Beypazarı’nın Hırkatepe Köyü’ndedir.
Beypazarı’nda Gezilecek Yerler
- Beypazarı Evleri
- İmaret Meydanı
- Yaşayan Müze
- Halk Evi
- Tarih ve Kültür Evi
- Türk Hamam Müzesi
- Kent Tarihi Müzesi
- Sultan Alaaddin Cami
- Suluhan Nasuh Paşa Hanı
- Tarihi Taş Mektep
- Meva’ların Konağı
- Hıdırlık Tepesi
- Gümüşçüler Çarşısı
- İnözü Vadisi
Vaktiniz kısıtlı ve her yeri tek tek görmektense nokta atışı olsun yeterli diyorsanız da aşağıda listelediklerim size yeterli olacaktır.
- Yaşayan Müze
- Tarih ve Kültür Evi
- Sultan Alaaddin Cami
- Suluhan Nasuh Paşa Hanı
- Kent Tarihi Müzesi
- Hıdırlık Tepesi
- Gümüşçüler Çarşısı
- İnözü Vadisi
1. Beypazarı Evleri

Tarihi Osmanlı evleriyle aynı özellikleri gösteren Beypazarı evleri Hamamönü’nün biraz daha büyüğü ve eskisi, Safranbolu’nun biraz daha küçüğü diyebiliriz. Beypazarı evleri İslam’daki komşuluk hakkına ve çevre bilincine riayet edilecek tarzda birbirinin güneşini kesmeyecek, rüzgar sirkülasyonu olacak, yeşil alana zarar vermeyecek ve ön yüzleri caddeyi görecek şekilde iç içe konumlandırılmıştır. Yine bir Osmanlı klasiği olan kapı tokmaklarını Beypazarı evlerinde de görmek mümkündür. Kapı tokmaklarında sonsuzluk ve bereketi sembolize eden nar obje olarak kullanılmıştır. Erkekler için büyük, bayanlar için küçük formda çift tokmak yerleştirilerek mahremiyete özen gösterildiği görülüyor.
Beypazarı evleri tarihi sit alanı içerisinde olduğu için koruma altına alınmış durumda. Bölgede 3500’e yakın tarihi Beypazarı evi bulunuyor. Bu evlerin bir kısmı 2000’li yıllarda aslına uygun olarak restore edilerek turizme kazandırılmıştır. Şu an pek çok ev turistlik müze, restoran ve cafeye dönüştürülerek yöre halkı tarafından işletiliyor.
2. İmaret Meydanı

Beypazarı’na girdiğinizde sizi karşılayan havuç heykelinin bulunduğu alan İmaret Meydanıdır. Çevresinde tarihi evlerin yanı sıra daha çok çarşı pazar esnafını görüyorsunuz. Havuçtan ziyade şehrin simgesi olarak insan maden suyu görmeyi beklemiyor değil hani. Siz havuç heykeli ne alaka diye düşünürken çarşı boyunca önünüze bol bol havuçlu ürünler çıkıyor. Çünkü Beypazarı’nda en çok üretilen mahsülün başında havuç geliyor. Havuçlu lokumlar benim favorim olsa da cezeryeler de oldukça lezzetli görünüyor. Ayrıca çarşı içinde yer yer yöre hanımlarının taze sıktığı havuç suyunu içmeden dönmeyin derim.
3. Yaşayan Müze
Beypazarı’ndaki müzelerin çoğu özel müze olduğu için müze kart geçerli değil. Ücreti yıllara göre değişeceğinden buraya eklemiyorum. Haftanın her günü 09.00-19.30 saatleri arasında açık. 19. yüzyılda ilçenin ileri gelen tacirlerinden Abbaszade Mustafa Efendi tarafından ev olarak inşa ettirilen yapı günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Tarihi Beypazarı evlerinin iç mekan dizaynını ve dönemin eşyalarını görebileceğiniz daha çok köy evi konseptinde oldukça otantik bir müze. Ayrıca içerisinde ebru sanatı ve Hacivat ile Karagöz gösteriminin de yapılıyor olması çocuklu aileler için tercih sebebi olabilir.
4. Halk Evi

Bundan 82 yıl önce İsmet İnönü‘nün katılımıyla açılışı gerçekleştirilen Halkevi bir dönem müze olarak kullanıldıktan sonra şimdi çay evine dönüştürülmüş. İçerisinde daha çok halı, kilim ve kumaş dokumasıyla ilgili malzemeler sergileniyor. Yol üzerinde uğrayıp geçilecek bir mekan, dilerseniz bahçesinde bir çay içebilirsiniz.
5. Tarih ve Kültür Evi

Beypazarı evlerinin yeni gelin evi versiyonu diyebilirim. Giriş ücreti 3tl gibi bir rakam olsa da yıla göre değişebilir. İçeride Ankara düğünlerinde giyilen yöresel harbalılar, başlıklar, telkari işlemeli yazmalar, gümüş ve altın kemerlerle buram buram geleneksel düğünlerde Ankaralıların giyimini görebileceğiniz oldukça eğlenceli bir müze ev. Evin iç dizaynı genelde aynı olsa da işlemeli divan örtüleri, el dokuması halılar, demir başlıklı karyola ve daha pek çok mutfak eşyasıyla Beypazarı’nda yöresel yeni gelin evini ziyaret ediyorsunuz.
6. Türk Hamam Müzesi

Giriş ücreti 7tl ve burada da müzekart geçerli değil. Adından da anlaşılacağı üzere Türk hamam kültürüne dair bilgiler ve eşyaların olduğu gezmeye değer bir müze. Hamam yakın zaman kadar aktif olarak kullanılmış, sonradan müzeye çevrilmiş. Çatısındaki iç mekanı aydınlatan ama içeriyi göstermeyen pencereler iç mekanı oldukça aydınlatıyor. Hamam eşyalarının yanı sıra yine Beypazarı kadınlarının giydiği yöresel harbalılar ve örtülerle bezenmiş pek çok heykel mevcut.
7. Kent Tarihi Müzesi

Kent müzesi giriş ücreti 3tl, müzekart geçerli değil. Kent Tarihi Müzesi aslında sadece Beypazarı’nın tarihine değil Anadolu kültür tarihine ışık tutacak nitelikte diyebilirim. Pek çok dönemsel eşyayı içinde barındıran müzede daha çok unutulmaya yüz tutmuş semercilik, kunduracılık, dokumacılık gibi mesleklere ait malzemeler sergileniyor. Ankara yöresine ait harbalılar bu müzede de unutulmamış.
8. Sultan Alaaddin Cami
1221 yılında inşasına başlanan Alaaddin Cami, Anadolu Selçuklu dönemi mimarileri arasında yer alıyor. Hemen çarşının içinde bulunan caminin bahçesinde 800 yıllık bir çınar zamana meydan okuyor. Cami taş ile ahşabın mükemmel uyumunu gözler önüne seren eşsiz bir atmosfere sahip. Ahşap işlemeli minberi ise göz doldurur cinsten. Caminin minberi, mihrabı, vaaz kürsüsü, tavanı ve sütunlarında ahşap kullanılarak taş mimariye ahenk katılmış. Zamana meydan okuyan bu caminin içini mutlaka görmenizi tavsiye ederim.


9. Suluhan Nasuh Paşa Hanı
Osmanlı dönemi mimarilerinden olan Suluhan Nasuh Paşa Hanı çarşıyla bütünleşmiş giriş kapısıyla gezerken gözden kaçırmaya çok müsait ama dikkatli olanlar mutlaka fark edecektir. Han restore edildikten sonra çarşı pazara dahil edilerek hediyelik eşya ve el sanatları ürünleri satışı yapan dükkanlara devredilmiş. Bazı bölümleri kullanım dışı olsa da bir tur atıp güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Avlusundaki çay ocağında soluklanıp bir bardak çay içebileceğiniz oldukça otantik dokuya sahip.
10. Tarihi Taş Mektep
Yıllarca Beypazarı’ndaki öğrencilerin ilk eğitimlerini aldıkları olarak ayakta kalan Taş Mektep, 2004 yılında restorasyondan sonra belediye tarafından restorana çevrilmiş. İç mekanı gezebiliyorsunuz ama Mektep olarak hizmet verdiği zamanlara dair pek bir şey görmeniz mümkün değil. Sadece duvarlarında eğitim almış öğrencilerin siyah beyaz fotoğraflarının olduğu çerçeveler var diyebilirim. Restoranın yemek menüsü pek iç açıcı olmasa da Ankara’nın meşhur höşmerim tatlısını deneyebilirsiniz.

11. Meva’ların Konağı
Beypazarı sokaklarında çarşıda bulunan tüm konaklar işletmeye dönüştürülmüş olsa da Meva’ların Konağı‘nı ayrı olarak listeye almamın sebebi iç mekanın tamamen yöresel ve otantik tarzla döşenmiş olması ve bol köpüklü yayık ayranı için doğru adres olması diyebilirim. Yemeklerini deneme şansım olmadı ama buraya yayık ayranı için mutlaka uğramanızı tavsiye edebilirim.
12. Hıdırlık Tepesi
Hıdırlık Tepesi Beypazarı manzarasını kuş bakışı izlemek için en iyi nokta diyebilirim. Gündüz saatlerinden ziyade akşam yöresel evlerden yanan ışıklarla aydınlanan arnavut kaldırımlı sokakların her birini teker teker seyretmenin zevkine varabilirsiniz. Tüm bu manzarayı izlerken çayınızı içebileceğiniz ufak bir de işletme bulunuyor. Tarihi evlerin arasından iki sıra halinde süzülen dinazor tepelerini görebileceğiniz Hıdırlık Tepesi gündüzüyle gecesiyle size eşsiz bir manzara sunuyor.
13. Gümüşçüler Çarşısı
Beypazarı’nın meşhur telkari takılarından satın almak istiyorsanız mutlaka Gümüşçüler Çarşısı’na uğramanız gerekir. Telkari dışında gümüş takılar ve kemerlerin satıldığı çarşıda fiyatlar piyasaya göre bir miktar uygun diyebilirim.
14. İnözü Vadisi

Beypazarı’na gelip sadece tarihi ev göreceğim diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İnözü Vadisi sıra dağların arasında yemyeşil ağaçların arasından akan minik bir deresiyle görülmeye değer. Özellikle vadi yolunda karşınıza çıkan kayalıklar peri bacalarını andırır tarzda. Vaktiniz varsa vadi boyunca yürüyüş yapabilirsiniz. Kısıtlı zamanınız varsa vadi boyunca yer alan işletmelerden birinde yemek yiyip semaver çayı içebilirsiniz. Ben tercihimi Dostlar Tesisi‘nden yana kullandım. Mekanın konsepti dere kenarına sıralanan ahşap çardaklar ve açık alan masaları şeklinde. Çocuklarınızın rahatça koşturabileceği geniş ve korunaklı bir bahçenin yanı sıra park alanı da mevcut. Meşhur uruç kapamasını burada yiyebilir, üstüne semaver çayı ile keyif yapabilirsiniz. Çardakların sonundaki merdivenden kayalıklara tırmanarak vadiyi tepeden izleyebilirsiniz.
Beypazarı’nda Yeme İçme Tavsiyeleri
1. Uruç Kapama
Beypazarı’nın yerlisinin elinden uruç kapama yedikten sonra Ürgüp’te her restoranda servis edilenler, kapamanın sağından solundan geçmiyor diyebilirim. Etin en lezzetli hallerinden biri uruç kapama. Testinin içine bol arpacık soğanı ve kuzu eti dolduruluyor. Testi, tepsiye ters çevrilip odun ateşinde veya taş fırında 3 saate yakın ağır ağır pişirildiği için oldukça zahmetli çoğu restoranda servisi bulunmuyor. Çarşı içinde yapan birkaç restoranın yanı sıra İnözü Vadisi’nde Dostlar Tesisi‘nde uruç kapama bulabilirsiniz.
2. Beypazarı Güveci
Güveç deyince hepimizin aklına sebzeli et gelse de Beypazarı güveci daha çok Ankara tava tarzında pilavlı et diyebilirim. Yemezseniz hiçbir şey kaybetmeyeceğiniz, beklentinizi fazla yükseltmeden deneyebileceğiniz bir yemek. Tabi nerede yediğinize göre de değişir. Taş Mektep’te denedim hiç beğenmedim. Foursquare’da Tarihi Güveç Fırını tavsiye ediliyor.
3. Yaprak Sarma
Beypazarı’nın neyi meşhur derseniz ilk akla gelenlerden biridir asmaları. Yeşilden sarıya dönük tonu, damarsız ve dilimsiz yapısıyla zeytinyağlıların olmazsa olmazıdır. Restoranlarda deneyebileceğiniz gibi salamur olarak satın alıp evde kendi damak tadınıza uygun olarak da sarıp afiyetle yiyebilirsiniz.



4. Beypazarı Kurusu
Beypazarı’na has krem peynir sürüp çayla beraber yiyebileceğiniz farklı bir tattır kuru. Tuzlu ve ismi gibi kuru ve serttir. Hediyelik olarak da götürülmeye müsait. Pek çok kuru yapan fırın olmasına rağmen benim her zaman tercihim Arabul Beypazarı Kurusu‘dan yana. Neden derseniz tamamen tereyağlı yapılıyor. Margarin karışımlı olan kurular da var olduğundan satın alırken tamamen tereyağlı istediğinizi belirtmekte fayda var.
5. Havuç Suyu ve Cezerye
Havuç üretimiyle bilinen Beypazarı sokaklarında gezerken taze sıkılmış havuç suyu içebilirsiniz. Aynı zamanda havuçlu lokumları ve cezeryeleri oldukça lezzetli. Açık kesme olanlardan ziyade paketli cezeryelerini tavsiye ederim. Cezeryelerin narlı, kivili, çövenli gibi pek çok çeşidini tadabilirsiniz.
6. Maden Suyu
Maden sularının kralı Beypazarı maden suyunu size tanıtmama gerek yok diye düşünüyorum. Sadece piyasada her markette bulunmayan mango, frenk üzümü, limon ve mandalinalı maden sularını denemenizi tavsiye ederim. Favorim mangolu.



7. Beypazarı Simidi
Beypazarı simidi genelde sabah erken fırınlarda çıkıp öğlene kalmadan tükenir ama pandemiden sanırım, bu ziyaretimde fırınlarda simitler öğleden sonraya kadar kalmıştı. Pekmezli, ince ve gevrek Ankara simidine pek benzemiyor. Hem hamurunun tadı hem sosu bakımından daha farklı diyebilirim Beypazarı simidi için. Dışında pekmez ve susam yok ama kahvaltıda sıcak sıcak çok güzel gidiyor. Tabi yine de bir Ankara simidi değil.
8. 80 Katlı Beypazarı Baklavası
Görüntüsü nefis tadı bir o kadar ağır olan 80 katlı Beypazarı baklavası da deneyecekleriniz arasında olabilir. El yapımı baklavanın daha hafif olması tercih sebebi iken 80 kata çıkınca içi tam pişmemiş ve tereyağı biraz yanık geldi bana. Tavsiye eder miyim? Bence ağzınızın tadını bozmaya gerek yok.
9. Erişte, Tarhana, Baharat Kuruları



Beypazarı’na Nasıl Gidilir?
Gelelim Ankara merkezden Beypazarı’na nasıl gidilir sorusunun cevabına. Özel aracınız yoksa AŞTİ’den kalkan minübüslerle Beypazarı’na rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ankamall önünden de binebilirsiniz ama saatlerini tutturmak açısından AŞTİ daha garanti diyebilirim.
Beypazarı’na gelmişken çevrede nerelere uğrayabiliriz derseniz;
- Ayaş doğal sebze meyve pazarına
- Ayaş’taki termal kaplıcalara
- Anadolu Açık Hava Müzesi, Yaşayan Köye
- Depelarkası Sayarcık Vadisi (Kayışın Gölü, Bakırlı Gölü, Nurhoca Karagöl)
- Nallıhan kuş cennetine
- Teke Dağı Milli Parkı’na
- Güdül İnönü Mağaraları
- Kirmir Çayı
Benim Beypazarı gezi listem burada sonlanıyor, sizin eklemek istedikleriniz veya görüşleriniz varsa yorum olarak bırakabilirsiniz. Keyifli gezmeler.
Evliya Çelebi, Seyahatname isimli eserinde Beypazarı’ndan şöyle bahsediyor
” İlk kurucusunu bilmiyorum. Fakat ilk fatihi Kütahya beylerinden Germiyanoğlu Yakup Şah’ın veziri Dinar Hezar’dır. Onun için şehre “Germiyan Hezar” da derler. Haftada bir gün güzel süslü bir pazar kurulup, bütün kıymetli eşyalar bulunur. Halkının uğraşları tiftik keçisi olduğundan, pazarında sof çok satılır. Müşterisi vardır. Senede bin kantar sof ipliği satılır. Sofu olmaz fakat güzel mümeyyizi olur. Pazarına her hafta etraf köylerinden 10 bin insan toplanır.
Şehir Anadolu toprağından Engürü sancağı hududunda olup, İstanbul’da kim Şeyhülislam olursa ona has olur. Padişah hasından ayrılmadır. Müftü tarafından hakimi subaşısıdır. 150 akçelik kazadır. Senelik kadısına yedi kese gelir getirir. Damga emini, Sipahi Kethüda yeri ve Yeniçeri Serdarı vardır. Fakat kale ağası ve neferi yoktur. Kalesi bir dere içinde olup, iki tarafı balık sırtı gibi kaya üzerindedir. Genişliğini bilmiyorum.
Aşağıda şehir iki geniş dere içinde olup 20 mahalle 41 mihraptır. Fakat öyle mükellef camileri yoktur. Çarşı içinde cami güzeldir (Paşa Camii). Hepsi 3060 tane iki katlı evleri vardır. Duvarları kerpiçtendir. Yüzeyleri tahta ile kaplıdır. Medrese Darulhadis ve Darulkurrası vardır. Çünkü talebe bilginleri çoktur. Medreseleri kargir değildir. 70 adet çocuk mektebi vardır. Çocukları gayet temiz ve olgun olup, 700′ ün üzerinde hafızı vardır.
Bir Şeyhülislamı var ki; bütün bilginler onunla ilmi tartışmaya girmekten acizdirler. Nakibüleşrafı fadıl değil fakat, gayet cömert bir kimsedir. Halkının çoğu bilginlerdir. Hepsi renk renk sof giyerler. Türk şehri olduğundan halkı Oğuz taifesidir. Yani Türk kavmi demenin güzel bir ifadesidir. Yedi tane hanı vardır. Çarşı içindeki güzel bir han yanmıştır. Hamamları, 600 dükkanı vardır. Çarşıda kasaplar içinden akan dere kenarında hafta pazarı olur. Dere burada şehrin aşağı tarafından akarak bir nehir vasıtası ile Sakarya’ya dökülür. Şehir yüksek yerde olduğundan caddeleri kumsalca ve kaldırımsızdır. Halkı garipsever ve cömert kişilerdir. Kadınları gayet edepli ve akıllı olurlar.
Bağ ve bahçesi çoktur. Bostanlarından bir çeşit kavun olur ki lezzetinden adamın damağı yarılır. Misk ve hamamber gibi kokusu vardır. Şehir halkının çoğu bu kavundan zerde pişirir. İçine tarçın ve karanfil korlar. Muaviye’nin icat ettiği zerdeden tatlı bir zerde olur. Bir çeşit yeşil armudu olup, yuvarlak olduğu gibi dördü beşi de bir okka gelir. Gayet hoş ve suludur. İstanbul’a nice bin kutu armudu pamuklar içinde hediye gider. Bu armudun eşini acem diyarından başka yerde görmedim. Bir çeşit siyah arpası olur ki, gayet yağlıdır. Ata çok vermekten çekinilmelidir. Sahrasında pirinci olur ki, gayet pişkindir. Velhasıl etrafı geniş, eşyası ucuz ünlü bir şehirdir. Şeyh İvaz dede adında bir de türbesi vardır.”
2 yorumlar
Emeklerine sağlık
Güzel bir rehber olmuş hocam elinize ayağınıza sağlık